2.09.2012

2012 sezonunda 2013 sezonu başlangıcına geçiş ;

geçtiğimiz yıl hepimiz için şaşırtıcı, zorlayıcı hatta bazı anlarda oldukça can sıkıcı oldu.

aniden gelişen 4+ kanunuyla ne yapacağımızı bilemedik. bazıları korktu hemen denileni yaptı, bazıları tamamen tersinden yola çıktı, bazıları bekledi telaşlanmadı sonucu görmek istedi. biz hepsi için orada olmak, ne düşünürsek düşünelim, birlikte hareket etmek kararıyla o günleri geçirdik.
tabii ki bitmedi devamı var ancak zamansız ayrılıklar gönül acıtır ya, öyle bir dönemdi. 

'' 3.eylül.2012 '' sabahı ise bütün her şeyi geride bıraktık. önümüzdeki uzun bir dönemi birlikte geçireceğimiz bebeklerimiz, çocuklarımızla birlikte olmaya başlayacağımız ilk gün

ilkokula başlayacak olanlarımız, hazırlık sınıfına gidenlerimiz, uzak yerlere taşınmak durumunda olanlarımız... unutmayacaklarımız yani ! önümüzdeki birkaç hafta içinde okullar açıldıktan sonra onların kreşe ilk başladıkları hallerini ve okul çantalı son hallerini de paylaşacağız. illa ki bir pijama partisinde hep beraber olacağız :) 
ve ben her şeyden çok eminim ki, çocuklarım günlük yaşanan ve yaşatılanların çok ötesinde başka bir şekilde ilerleyecekler. sonuçta bugüne kadar büyümelerine şahit olduğum çocuklarımdan farklı olmadıkları gibi, belki de daha sağlam adımlarla ilerleyecekler..

yaşamı değişen tüm öğretmenlere, yardımcılarına, tüm okul öncesi öğretim kurumlarına 25 yılı aşkın tecrübesi olan biri olarak hem hayırlı olmasını diliyorum hem de en net anlamıyla sabır diyorum :)

sevgiyle, ayla özaygen

28.06.2009

Merhaba





Merhaba :) 23 yılı aşkın bir süredir, her sabah erken saate havalandırdığımız, bitki çaylarını demleyip, mis gibi kokan gözlemeler veya omletlerle veya fırından çıkmış çeşitli ekmeklerle mahalle sakinlerini kıskandırdığımız kreşimiz bitmeyen bir enerji ile kapılarını açar. Ve bu kapıdan ''sonrasında kocaman adamlar ve akıllı hoş bayanlar olarak ziyarete gelen'' miniklerimizi neşeyle karşılar.Nohut oda bakla sofa deyimini severek kullansak da, bütün aktivitelerimizi yapabildiğimiz, hepimize yetecek bir sıcacık mekanda yaşarız.Bahçemiz Ayla'nın bitmeyen Bodrum hasretinden dolayı bembeyaz duvarlarında camlara yerleşmiş bir sürü kırmızı, pembe sardunyalarla doludur. Bahçe kenarındaki ortancalarımızı ve aralarındaki Hıdırellezde dileklerimizi bağladığımız güllerimizi köpeğimiz'den korumak için ciddi bir dikkat harcıyoruz.Bu arada çocuklarımızın hayvanlarla ilişkilerinin derecelerini bilmeleri ve bu konuda bilinçlenmelerini ileri yaşlardaki sorunları önlemek açısından çok istiyoruz :)

Veterinerimiz Mustafa abi her zaman elinde bir aşı veya tabletle uğruyor. Bizimkiler ondan hiç hoşlanmasa da , biz Mustafa abiyi çok seviyoruz. Kreşin kapısından ayrılmadığı için mecburen aşıları yapılan ve bakılan Maya isimli kedi de hafta sonları biz kreşte olmasak dahi bekçilik yapıyor.Köpeklerin mamasını çalan kargalar ise hepimizin bildiği Ayla'nın kargaları . ( Bu hikayeyi ancak Bebeğim Kreş gençleri ve çocukları bilir )Sabahlarımız oldukça yoğun geçer. Öğretmenlerimiz hakkımızda doğru bilgi almak için her birimizin ailesi ile konuşur notları alır, gerektiğinde Sevgili Doktorumuz Sema'mızı ararlar. Sema ile arkadaşız. Doktor muayenesinden korkmak veya aşı olmayı istememek bizim korkularımız arasında yoktur. Kanımızın alınması gerektiğinde de asla bağıran çocuk sesleri duymazsınız.Neden ve niçin olduğu daha önceden anlatılmıştır. Oyalanıp, kandırılmak ve dikkatimiz başka tarafa çekilerek bir şeyler yaptırılması, bize uygulanan bir sistem değil. En önemli tarafı da muayene aletleriyle ve cep telefonuyla oynama iznimiz var .Doktorumuz her pazartesi günü kreştedir. Bizi baştan aşağı muayene eder, gerekli bilgileri öğretmenlerimize ve ailelerimize bildirir.Pazartesi günlerinin en güzel yanı semamızın muayenesi sırasında , Ahmet abimizin de orada olmasıdır. Ayla ona çayımızın Şekeri diyor. 15 yıldır hiç aksatmadan bizlerle ilgileniyor. Kendisine psikolog diyorlar ama o bizim için Ahmet abi ... herşeyi eğlenerek soruyor, hep gülerek öğretiyor.Güne Reiki ve Güneşe Selam hareketleriyle başlıyoruz. Doğal Beslenmenin ve mümkün olduğunca Doğal Yaşamanın önemine inanılan bir yerde yaşıyoruz. Gezilerimiz ve yemeklerimiz buna göre hazırlanıyor.Ama asla konuyu abartmıyoruz.Nefes alma egzersizlerinde burun deliklerimizi şaşırsak da, işe yaradığını söylüyor öğretmenlerimiz.

Sonrasında günlük programımıza başlıyoruz.İngilizce ( şarkılar, oyunlar asla sıkıcı öğrenme metodlarını kullanmıyoruz)Mümkün olduğunca az bilgisayar daha çok rengarenk çeşit çeşit kalemler, boyalar, kağıtlar, el işkağıtları kartonlar ....Dans en önemli dersimiz ... Müzik ... gün içinde dinlediğimiz bütün müzik çeşitleriyle dans ediyoruz, oynuyoruz, uyuyoruz ama kreşe 2 aylıkken gelen ve şimdi Marmara Üni. Hukuk Fak. son sınıfta olan konservatuar mezunu ( ayla'nın her gördüğünde gururla gözlerinin dolduğu) Ece öğretmenimizle öğrendiklerimiz farklı. O bize müziği anlatıyor, yaşatıyor. Öğlene doğru karınlarımız acıkmaya başlar. Yemeklerimiz her sabah taze sebzelerle ve meyvelerle ve belli bir programa göre hazırlanır. Mevsim dışı sebzeler ve meyveler yasak :))) Erik, kiraz, Çilek çıktığında hemen yememize izin yok. Biz de bunun sebeplerini anlamaya çalışıyoruz. Gizli gizli yiyenleri de semamız ve ayla hemen anlıyor ( nasıl oluyorsa :(((Temizlik bizim için önemli. Ellerimizi yıkamak, dişlerimizi fırçalamak zaten günlük yapmamız gerekenler. Bunların dışında tuvalet eğitimizle birlikte dilimiz tam dönmese hijyen konusunda minik minik eğitildiğimizi konuştuklarını duyuyoruz.Uyku saatimiz çooook zevkli. Öğretmenlerimizin einde bir sürü masal kitabı var. Masal bittikten sonra da ninniler veya başka adını bilmediğimiz müziklerle uyuyoruz. Klasik müzik dedikleri bir şey var, o zaten uykumuzu getiriyor :(Uykudan uyandığımızda erkeklerin ve kızların süslenme saati de başlamış oluyor. Saçlar taranıyor, kıyafetler değişiyor. Akşamüstü çorbasına ve oradan da eve gitme saatine hazırlık.Akşamüstü çorbalarımızı içip, meyvelerimizi çabucak yememizin nedeni ise sonrasında oyun saatimiz ve mısır patlatıp, sandalyeleri dizerek yaptığımız sinema saati.

Kreşimiz sevgili lerzan'ın derin mimari bilgisi, vastu veda öğretisi ve neşeli yaşam dolu zevkine göre sık sık yastık, minder, perde değiştirip duruyor. Sadece duvarlarımız bembeyaz. Çünkü onları kendi yaptığımız faaliyetlerimizle süslemek en güzeli.Akşam saatlerinde ailelerimiz yorgun argın bizi almaya geldiklerinde bazen ayla'nın odasında bir çay veya kahve molası veriyorlar.Sabah işe giderken gözleme kokusundan dolayı arabayı kapıda bırakıp içeri girenler de yok değil ..Her çeşit oyuncağımız var. Onlarla istediğimiz gibi oynayabiliyoruz. Pahalı ve abartılı oyuncakların devamlı olduğu yerde durması yerine sık sık yenilenebilen ve doyasıya oynayacağımız oyuncaklar tercih ediliyor.Bizler bebeğim kreş çocuklarıyız. Nerede görseniz bizi tanırsınız. küçücük yaşta bir bayana kapıyı açıp yol verebilen, lütfen diyeceği yeri bilen, kendi hakkını koruduğu kadar başkasının da hakkı olduğunu anlayan ve buna göre davranan, istediğini net ve açık bir dille söyleyen ama istemediğini de aynı netlikle ifade eden yani evet ve hayır ı doğru kullanan, eğlenmeyi dinlenmeyi bildiği kadar bedenine bakmayı alışkanlık haline getiren minikler! işte onlar bizleriz.Sömestr tatillerinde ve yaz aylarında kapıda gördüğümüz büyük abi ve ablalarımız gibi olacağız. Çünkü bizler abartısız, sade ama güçlü bir ortamda belli ilkeler alarak yetiştik.Bunlar gösteriş, çok oyuncak, çok para ve abartı değil, sıcacık kucaklar, sarılan kollar, sevgiyle bakan ama gerektiğinde hayır diyen gözler, öğretmeyi belli etmeden ama severek yapan öğretmenlerdi.Yaşamı etrafımızdakilere maddi veya manevi olarak bağımlı olmadan, üst üste değil yan yana sevgiyle yürüyerek sürdürmeye ilk adımlarımızı attık ....…

İndigo Çocuklar


Son yıllarda hep aynı cümleyle söze başladığımı biliyorum;
" Bundan sonra hayatınız hep satranç oynar gibi geçecek. Ve en önemlisi kendinizi her an Şah Mat pozisyonunda bulacaksınız."

Onlar çok seri davranan, kısa, keskin ve net çocuklar. Ne istediklerini, hedefe nasıl ulaşacaklarını biliyorlar. Ve onlarda asla kullanamayacağınız bir yer var; Vicdan...
Bir indigoya vicdan sömürüsü yapamazsınız. Büyüklerimizin yıllarca bizler üzerinde kurdukları baskının en güzel silahı veya bizlerin birbirimizin üzerinde yaşamamızın en kestirme yolu, indigolarda bizlere açık değil.

Aslında kişisel olarak indigolarda en net gördüğüm şey duygusal şantaja asla açık olmamaları. Ve bunun sizler tarafından kullanıldığını hissettikleri anda aynı şekilde size davranmaları. Çocuklarımızın bizlere ayna tuttuğu bir dönemdeyiz.


Bu kış ikinci sınıfa giden bir kızımın annesi ilkokul öğretmeninin benimle konuşmak istediğini ve zeynep' le ilgili yardım alabileceğini söyledi.

Aslında kreşten mezun bir kaç çocuğumun daha öğretmeni olan ve gerçekten sevgi dolu bir insan olduğunu duyduğum öğretmenle görüşmeyi ben de istedim.
30 yıllık tecrübesi vardı ve emekli olmasına çok az kala gerçekten iyi şeyler yapmak istiyordu. Görüşmemiz uzun sürdü. Ben olayı anlamıştım.

- Siz Zeynep'in, sizin 30 yıllık tecrübenize ve klasik sisteme nasıl uyacağını mı öğrenmek istiyorsunuz. Diye sordum.
- Heyecanla atıldı. EVET
- Üzgünüm dedim. Siz kendinizi, bakış açınızı değiştirmedikçe, öğrettiklerinizi gerçekten tek tek incelemedikçe asla bu konu kapanmayacak. Değişecek olan o değil sizsiniz....
Daha sonraki günler öğretmenin çok dalgın olduğunu ve emekliliğine çok az kaldığını sık sık tekrarladığını biliyorum. Bu sene neler olacağını da merak ediyorum.

Ancak bu çocuklarda en üzücü olan olaylar, ailenin klasik yöntemlerde ısrar etmesi ve anlaşılamamaları halinde gerçekten yaramaz ötesi davranışlar sergilemeleri.

Son yıllarda kafasını yere vuran, kendi canını acıtan ve büyüklerine vuran, koltuk tepelerinden uçan, tırnaklarını etleriyle birlikte koparan, hareketleri gerçekten aşırı olarak gelen ve bir süre sonra gerçekten normale dönen çok çocuğumuz vardı. Tümünü kapsadığını söyleyemesem de bu çocukların hiperaktif ve otistik diye adlandırıldığı da oldu.

Bu gibi durumlarda ( tekrar belitrmek isterim ki, bütün otistikler ve hiperaktifler indigo değildir) enerji çalışmaları, akupunktur ve doğru beslenme ve aktivitelerle bu belirtiler kendini tamamen sağlıklı çocuklara bıraktı.

Eğer evde başa çıkamadığınız minnacık bir enerji topu dolaşıyor, kişiliği ve inadı ile sizi korkutuyor, üzerine gittiğinizde her türlü sağlıksız davranışı sergiliyorsa mutlaka durun.....

" Çok akıllı, üstün zekalı imiş ondan böyle demeyin. Burada sevgi, onun sizi kullanması değil, birlikte bir hayatı yanyana geçirmek üzere temel atmanızdır."

" Sinirlenmek, baskı altına almak, bilinçsiz uygulanan sertlik kendine zarar vermesine sebeb olur. "

" Hiperaktif veya başka tanılar koyup, ilaçla uyuşturulmasına yol açmadan önce gerçekten çok yönlü araştırın ve kendiniz dahil herşeyi sorgulayın. "


Ben kendi adıma çocuklarımdan çok şey öğrendim. Onlar da benden.
BİRBİRİMİZİN ÜZERİNDE DEĞİL, YANYANA YÜRÜMENİN her iki taraf için de hayatı zevkli ve gelişmeye açık kıldığını .....................


Sevgiyle,
Ayla

Gezi ve Eğlence






Gezmek ve eğlenmek yoluyla yaşamla ilgili pek çok şeyi, kolaylıkla ve sıkılmadan öğreniyoruz...!!

Fenerbahçe;

Kış günlerinde Romantikada bizler için hazırlanan bölümde gerçek beyefendiler ve hanımefendiler gibi ağırlanmaktan büyük zevk alıyoruz.
Masada düzgün oturmayı, cam bardaklardan çay içmeyi, kalabalık bir ortamda bağırıp çağırmadan oturmayı,
dışarıda hava soğuk bile olsa düzgün giyinip, temiz havadan faydalanmayı, koşup oynamak enerjimizi boşaltmak sonrasında denize bakıp derin nefes alabilmeyi kısacası nerede koşup, nerede duracağımızı bilmeyi öğrendik.

K9 Akademi Dog Kennels;

Yıllardır yeşillikler içinde köpek yavrularıyla birlikte koşturup oynarız Tansu abinin yerinde. Ayla ilk köpeğimiz Antonyo;yu 10 yıl önce oradan aldığından beri, en sevdiğimiz gezi alanımız. Antonyo aramızdan ayrıldıktan sonra ise sevgili bodimiz geldi :)
Köpeklerden korkmamayı, köpek eğitiminin nasıl olduğunu, hangi durumlarda dikkatli olmamız gerektiğini öğreniyoruz.
Bunun dışında atlarımız, tavşanlarımız ve de kaplumbağalarımız var. Bize ait yeni bir bölüm inşaa ediliyor ve maymun, sincap gibi çeşitli hayvan dostlarımız daha ilave olacak.
Yorulduğumuz zaman bizim için sabah erkenden yanan şöminenin etrafında oturuyoruz. Yemeklerimizi aynı yerde yiyor, arada müzik dinliyoruz.
Yaşımız küçük ama şömine karşısında müzik dinleyerek yemek yemenin keyfini biliyoruz:)

Kar topu özlemimiz gerek kreşin bahçesinde gerekse ani bir kararla Kartepeye uzanan bir yolculukla gideriliyor.

Pijama partilerimiz bizler zamanı daha geniş paylaşmanın güzelliğini yaşarken, anne ve babalarımıza da özgür bir gece bırakıyor.

Tiyatro ve Sinema hayatımızda hep var :) Önceden gerektiği şekilde incelenen oyun ve filmlere daha sonra bizler gidiyoruz. Koltuklarda oturmayı, yanımızdakini veya arkamızdakini rahatsız etmeden seyretmeyi biliyoruz.

Balıkadamlar ;
Yüzme öğrenmemiz için 3 metrelik kocaman havuzu olan Balıkadamlar kulübü ve öğretmenlerimiz ellerinden geleni yapıyorlar ve gerçektende zaman içinde öğreniyoruz.

Bahçede havuz keyfimiz ve sonrasındaki köfte ekmek partimiz ayrı bir eğlence bizim için. Sıcak yaz günlerinde bazen dışarı çıkılamayacak kadar hava bizi zorladığında bu yola başvuruyoruz.
Bahçede havuzumuz yok.. Bir sürü havuzu şişirip, içini doldurup varmışş gibii ypıyoruz...

DANS
Hem en önemli dersimiz hemde en büyük eğlencemiz. Ayşin öğretmenimiz bu konuda sonuna kadar bizlerle yaşıyor, dans ediyor, gülüyor ve bazen bizlerden ayırt edilemeyecek kadar çoşkuyu yakalatıyor, yakalıyor :)

www.aysinkorucu.com

BUZ PATENİ
20 yıldır tanıdığımız Amil hocamız ve çok sevdiğimiz öğretmen kadrosuyla Optimumda her cuma buz pateni yapıyoruz. Denge,müzik ve dansın bileşimine eğlenceyi de katıyoruz.Yılsonu gösterimizde Strauss'un valsleriyle sahneye çıktığımız zaman büyüklermiz şaşırdı. Evett yapabiliriz :))))

Sağlığımız





Uzun yıllardır Doğal Yöntemler, Koruyucu Hekimlik ve sağlıklı beslenme konularında elimizden geleni yapmaktayız.
Bu yöntemler gerçekten uygulandıkları zaman da, sevindirici sonuçlar alıyoruz.

1998 yılından beri gerek çocuklarımızın gerekse velilerimizin hayatında Akupunktur.
Sevgili Doktorumuz Arı Balcı ( Nörolog) 25 yıllk tecrübesi ve bitmeyen enerjisiyle bizlere,
gereksiz ilaç almadan nasıl bedenimizle uyum kuracağımız konusunda yardımcı oluyor.

Artık kreşimizin bir parçası haline gelen Sema doktor:) ( çocuklar öyle çağırıyor ) her pazartesi günü personel dahil herkesi tek tek muayene ediyor ve tavsiyelerini yazıyor.
Acil durumlarda bizim ona ulaşmamız çok kolay ama esas önemli olan onun bizim yardımımıza aynı kolaylıkla ve sevgiyle yetişmesi.. www.semaozornek.com

Psikologumuz, en sevdiğimiz, çayımızın şekeri bitmeyen yaşam neşesi, sürekli kendini yenileyen, okumaktan yazmaktan usanmayan zihni ve kocaman gönlü ile Ahmet Kayserilioğlu Pazartesi günleri bizimle.
Onun dışındaki zamanlarda ise, hep yanımızda.
İlkokula başlarken, başladıktan sonra sınavlara girerken, hatta ve hatta üniversite sınavlarına hazırlanırken. O hep yanımızda. En büyük dileğimiz uzun yıllar aynı yaşam çoşkusuyla bizimle olması.

1997 - 2006 yılları arasında hepimizi sağlıklı beslenme, doğal yöntemler ve gıda destekleyicileri konusunda bilgilendiren ve çocuklarımıza da bu zihniyeti aşılayan Dr.Ender Saraç ise ihtiyaç duyduğumuzda,
her konuda bizlere destek oluyor.

Beslenmemiz





Kreşimiz 1996 yılının sonlarında Dr.Ender Saraç'la birlikte Doğal Tıp ve Doğal Yaşamla tanıştı. Geçtiğimiz bu dönem içinde ayurveda, bitkisel gıda takviyeleri ve diğer bitkilerle ilgili oldukça yoğun bir bilgi birikimi ve tecrübemiz oldu. Bunun sonucunda da doğru ve bilinçli beslenme bizler için hassas bir konu olarak yaşamımızdaki yerini aldı.

Beslenmemiz ile ilgi birkaç örnek :

Sabah

Birer kaşık pekmez ( dut, harnup, üzüm pekmezleri )
Bir çay kaşığı ballı ısırgan tohumu
veya az arı poleni

Kahvaltı örnekleri :
Omlet ( yumurta, lor, soğan, sarımsak, maydanoz, dereotu, yeşil biber veya brokoli)
Izgara ekmek ( köy peyniri veya lor veya taze kaşar rende soğan, sarımsak ve yeşil biber, yumurta beyazı )
Gözleme (taze köy peyniri arasına rendelenmiş dil peyniri ve yeşillik , soğan, sarımsak )
Karışık kahvaltı ( mevsimine göre reçel, tereyağlı ekmekler, peynir, zeytin, haşlanmış yumurta yaz aylarında karpuz ilave )
Rafadan yumurta, kızarmış tereyağlı ekmek
...

İçeceklerimiz kış aylarında yoğun bitki karışımları, havalar düzeldikçe ayran, naneli limonata ve taze meyve suyu
( sabah öğle arası bir fincan adaçayı, gergin günlerimizde melisa, kış aylarında ıhlamur,tarçın kabuğu, zerdeçal, zencefil, ağrı ve ateş de papatya&nane gibi )

Öğlen yemekleri

Haftada bir gün köfte , tüm yeşilliklerden veya havuç,kırmızı lahana, turplardan yapılmış karışık salatalar ve uygun ve taze olan mevsim meyveleri,
En sevdiğimiz yemeğimiz tavuklu pilav ve cacık.
Kuru fasulye, bulgur ve komposto üçlüsüne de bayılıyoruz.
Mevsim türlüsü sonrası kışın tahin pekmezli ekmeklerimizin üzerine limonatalarımız
Mercimeksiz asla olmaz :) doktorlarımız öyle diyor...
Dolma çeşitlerimiz içinde karalahanayı yemeye alıştık ve seviyoruz dersek inanın
Ispanaklı böreklere asla hayır demiyoruz.
Makarnaya gelince içine kereviz, enginar dahil tüm sebzeleri koyabiliyoruz. Yanına içine karanfil ve tarçın kabuğu konulmuş karışık komposto ile gayet iyi oluyor

Akşam Çorbalarımız

Yayla, Tarhana ( illa ki köyden gelecek ) , kırmızı ve sarı mercimek, tavuklu şehriye, domates ......
İçlerine illa ki bol soğan sarımsak ve çeşitli sebzeler

Doğum günü pastalarımızı kendimiz yapıyoruz. Üzerini istediğimiz gibi süslüyoruz.

Bu arada sağlıklı besleniyoruz derken keklerimiz ve kurabiyelerimiz çeşit çeşit pastalarımız yok değil. Sadece kreşte yapılıyor ve içlerine taze meyveler ve kuruyemişler konuluyor.

Eğitim Sistemimiz







Geçtiğimiz 21 yıl boyunca en önemli hedefimiz kendine güvenen, kendi ayakları üzerinde duran, sevginin üst üste değil, yanyana ve paylaşılarak yaşanan bir duygu olduğunu anlamaya başlayan, EVET ve HAYIR ı anlamını bilerek ve de yerinde zamanında, dozunda kullanan çocuklar yetiştirmekti. Facebook sayesinde bütün çocuklarımıza olmasa bile büyük bir bölümüne ulaştık.

Sonuç ; Başarı :)))

Genelde yılda bir kez Ya-Pa'nın kitaplarını alırız ve başlarız.
Ayrıca zaman içinde o yıl çıkan veya devamlı kullanmamız gereken kitapları da ediniriz.

Çocuklarımızın ruh hallerine göre zaman zaman büyük bir gayretle çalışırız.
Bazen de mısır, bitki çayı, masal ve çizgi film günlerimiz olur, tavuklu pilavlı, tavuk suyuna çorbalı.

İlkokula giderken çocuklarımız birçok şeyi öğrenmiş, birçok şeye de hazırdır.

- Okuma yazmayı ve matematiği genelde bilirler. ( asla zorlanmadan )
- Andımız ve İstilal Marşını bilmeleri, onların ilk günden kendilerini bilmedikleri bir ortamda bulmalarının getirdiği
yabancılık ve telaş duygusunu azaltması içinir.
- Okulda Tuvalete gitmek ve merdivenleri kullanmak, diğer büyüklerden korunmak öğrendikleri bir konu :)
- Öğretmenden korkmamak, saygı ve sevgi çerçevesinde herşeyi sorabilmek, öğrenene kadar araştırmayı bilmek

Son olarak Bebeğim Kreş çocukları ;

Başkasına saygıyı öğrenirken, kendine saygıyı unutmaz
Kendi haklarını savunurken, başkasının haklarını da bilir
Kendini sever ama başkalarının da kendilerini sevmesinin önemini bilir ..........