28.06.2009

İndigo Çocuklar


Son yıllarda hep aynı cümleyle söze başladığımı biliyorum;
" Bundan sonra hayatınız hep satranç oynar gibi geçecek. Ve en önemlisi kendinizi her an Şah Mat pozisyonunda bulacaksınız."

Onlar çok seri davranan, kısa, keskin ve net çocuklar. Ne istediklerini, hedefe nasıl ulaşacaklarını biliyorlar. Ve onlarda asla kullanamayacağınız bir yer var; Vicdan...
Bir indigoya vicdan sömürüsü yapamazsınız. Büyüklerimizin yıllarca bizler üzerinde kurdukları baskının en güzel silahı veya bizlerin birbirimizin üzerinde yaşamamızın en kestirme yolu, indigolarda bizlere açık değil.

Aslında kişisel olarak indigolarda en net gördüğüm şey duygusal şantaja asla açık olmamaları. Ve bunun sizler tarafından kullanıldığını hissettikleri anda aynı şekilde size davranmaları. Çocuklarımızın bizlere ayna tuttuğu bir dönemdeyiz.


Bu kış ikinci sınıfa giden bir kızımın annesi ilkokul öğretmeninin benimle konuşmak istediğini ve zeynep' le ilgili yardım alabileceğini söyledi.

Aslında kreşten mezun bir kaç çocuğumun daha öğretmeni olan ve gerçekten sevgi dolu bir insan olduğunu duyduğum öğretmenle görüşmeyi ben de istedim.
30 yıllık tecrübesi vardı ve emekli olmasına çok az kala gerçekten iyi şeyler yapmak istiyordu. Görüşmemiz uzun sürdü. Ben olayı anlamıştım.

- Siz Zeynep'in, sizin 30 yıllık tecrübenize ve klasik sisteme nasıl uyacağını mı öğrenmek istiyorsunuz. Diye sordum.
- Heyecanla atıldı. EVET
- Üzgünüm dedim. Siz kendinizi, bakış açınızı değiştirmedikçe, öğrettiklerinizi gerçekten tek tek incelemedikçe asla bu konu kapanmayacak. Değişecek olan o değil sizsiniz....
Daha sonraki günler öğretmenin çok dalgın olduğunu ve emekliliğine çok az kaldığını sık sık tekrarladığını biliyorum. Bu sene neler olacağını da merak ediyorum.

Ancak bu çocuklarda en üzücü olan olaylar, ailenin klasik yöntemlerde ısrar etmesi ve anlaşılamamaları halinde gerçekten yaramaz ötesi davranışlar sergilemeleri.

Son yıllarda kafasını yere vuran, kendi canını acıtan ve büyüklerine vuran, koltuk tepelerinden uçan, tırnaklarını etleriyle birlikte koparan, hareketleri gerçekten aşırı olarak gelen ve bir süre sonra gerçekten normale dönen çok çocuğumuz vardı. Tümünü kapsadığını söyleyemesem de bu çocukların hiperaktif ve otistik diye adlandırıldığı da oldu.

Bu gibi durumlarda ( tekrar belitrmek isterim ki, bütün otistikler ve hiperaktifler indigo değildir) enerji çalışmaları, akupunktur ve doğru beslenme ve aktivitelerle bu belirtiler kendini tamamen sağlıklı çocuklara bıraktı.

Eğer evde başa çıkamadığınız minnacık bir enerji topu dolaşıyor, kişiliği ve inadı ile sizi korkutuyor, üzerine gittiğinizde her türlü sağlıksız davranışı sergiliyorsa mutlaka durun.....

" Çok akıllı, üstün zekalı imiş ondan böyle demeyin. Burada sevgi, onun sizi kullanması değil, birlikte bir hayatı yanyana geçirmek üzere temel atmanızdır."

" Sinirlenmek, baskı altına almak, bilinçsiz uygulanan sertlik kendine zarar vermesine sebeb olur. "

" Hiperaktif veya başka tanılar koyup, ilaçla uyuşturulmasına yol açmadan önce gerçekten çok yönlü araştırın ve kendiniz dahil herşeyi sorgulayın. "


Ben kendi adıma çocuklarımdan çok şey öğrendim. Onlar da benden.
BİRBİRİMİZİN ÜZERİNDE DEĞİL, YANYANA YÜRÜMENİN her iki taraf için de hayatı zevkli ve gelişmeye açık kıldığını .....................


Sevgiyle,
Ayla

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.